Fotograf Neşe Kübra Yüksel

—Är du fotogenisk?

—Kesinlikle evet ;)

—Hur började du inom fotografi?

—Fotoğraf sevgisi kendimi bildiğimden beri benimleydi önceleri amatör ve birazda hobi olarak başlamıştım 2004 yılında aldığım profesyonel eğitimlerle hobinin yerini daha farklı bir bakış açısı aldı ve artık tutkuya dönüştüğünde 14 yıllık profesyonel iş hayatımı bırakıp, çok sevdiğim hikaye fotoğrafçılığına başladım.

—Vilka är enligt dig de viktigaste komponenterna för ett bra fotografi?

—şayet genel olarak fotoğrafı konuşuyor olsaydık teknik ve artistik olması gereken kompozisyon, ışık ... diyebilirdim ancak konumuz düğün fotoğrafı olunca ilk öncelik duygu ve o anın ritmini anlatmak diyebilirim. Işık, netlik bunlar sadece önemli ancak hikayeyi ve o günü anlatmaya asla yetmez.

—Älskar du att resa?

—Hem de çok seviyorum. !!! Ve düğün fotoğrafçısı olmakla çok şanslı olduğumu düşünüyorum farklı ülkeler farklı şehirler ve kültürlerle bir arada olma imkanını yaşıyorum.

—Vad gillar du mest med ditt yrke?

—Tamamen bana ait olan sanatsal çalışma özgürlüğüm var, ve insanlar bu fotoğraflara bakıp sizi beğeniyor en güzel günlerini size emanet ediyor. Büyük bir mesleki tatmin beğenilmek ve özgürce çalışmak.

—Vad gillar du minst med ditt yrke?

—Geri dönüşü olmayan ve tekrarlanamayacak anları fotoğraflıyor olmak. Bu işin en zor yanı bence bu ancak disiplinli ve iyi bir organizasyon yeteneğiniz varsa üstesinden gelebilirsiniz.

—Hur kommer framtiden för fotografering att se ut?

—Teknolojik gelişmelerle çok bağlantılı olarak düğün fotoğrafçılığı da değişiyor, ilk zamanlar ağır makinelerin olması sebebiyle stüdyo da yapılan çekimler şimdiler de denizin altında dahi poz verilmesine imkan sağlamakta. Eminim gelecekte daha orjinal yaklaşımlar olacaktır.

—Vad är det speciella med den fotografigenre du specialiserar i?

—Çiftler düğünlerinin her sürecini son derece önem verirler ve onlar için bu çok değerlidir. Bu değeri herkesle paylaşıp ve hayatları boyunca hatırlayabilecekleri tek şey fotoğrafları oluyor. Ve siz bu konuda başrolsünüz, bence bu çok özel.

—Hur hanterar du kritik?

—Eleştiri elbette olacaktır her iş de. Ancak, bu işin öyle bir yanı var ki sonuç kısmında eleştiri olması hem düğün sahibi için hem de fotoğrafçı için hem çok tatsız hem de açıkçası hiçbir şeye yaramayan negatif bir duygudur. Bunu yaşamamak için her detayı en başta netleştirmeyi seviyorum.

—Finns det några trender inom fotografering?

—Evet, Türkiye de son trend kumsalda fotoğraf çekimi yapmak ve hatta bir de at bulundurmak oldu. Ancak trendleri takip etmeyi çok sevmiyorum çünkü bu bir hikaye fotoğrafı ve her aşkın her insanın hikayesi kendine özeldir. Kişileri belli bir konseptin içerisinde değerlendirirken gerçekten bu kişi o konsepte uygun mu ?? iyi düşünmek lazım...

—Vad bör kriterierna vara för en kund som ska välja en fotograf?

—Öncelikleri nedir? ilk önce buna karar versinler. Ücret mi ? Fotoğrafçının neşeli yada programlı olması mı? Fotoğrafların kurgusal veya doğal kareler olması mı? Kaç yıldır bu işi yaptığı mı ? Çok yönlü düşünülüp öyle karar verilmesi gereken bir konu. Benim önerim; bir kaç fotoğrafçıyla tanışmaları ve kullanılan ekipmandan fotoğrafçının yaklaşımına kadar kendilerine uygunluğuna bakmalılar.

—Vad är absolut inte tillåtet under fotograferingen?

—Amatör veya profesyonel başka bir fotoğrafçının herhangi bir müdahalesine izin vermem.

—Vilka detaljer kan en fotograf fånga som vanligtvis går obemärkta?

—Estetik ve kadrajın dışında yaşanan diğer önemli olayları.

—Vad påverkar fotots värde? Vilka är dess element?

—İfade özgürlüğü

—Vilken person tycker du symboliserar 2000-talet?

—85 yıl daha beklenmeli derim

—Har du några professionella tabun?

—Hayır

—Vem skulle du vilja fotografera med?

—Ara Güler, Don McCullin

—Vad oroar du dig över och varför?

—Teknolojik gelişmelerin hızı sayesinde fotoğraf çekmek artık çok yaygın oldu öyle ki cep telefonu uygulamaları ile olmayan şeyleri fotoğrafa katar olduk. Ancak bu gelişim çok eğitimsizce ilerliyor ve bu aşamada acaba fotoğrafın ruhu ölcek mi ? diye düşünmüyor değilim.

—Vilket är det mest imponerande ögonblicket i ditt liv?

—Bebeğin dünyaya geliş anı ve o an tek istediği şeyin annesi olduğunu hisetmiş olmam bu gerçekten mucize!!!

—Om du vore en animerad, litterär eller filmkaraktär, vem skulle du vara och varför?

—Pollyanna, çünkü hayatta ne olursa olsun her zaman mutluluk verici bakış açısına sahip.

—Vem är din inspirationskälla i livet och varför?

—Babam. O gerçek bir olumlama ustası ve sonsuz sevgiyi karışık beklemeden verebilmesi.

—Hur definierar du framgång? Hur mäter du framgång?

—Memnuniyet ve bilinirlik benim için başarılı olduğumun tek ölçüsü.

—Föredrar du att vara omtyckt eller respekterad?

—Zor bir soru ve ikisi de aslında olmazsa olmaz. Ancak sıralama yapabilirim;
1- Saygınlık
2-Beğenilmek

—Vilket är det största misstaget som du har gjort på jobbet?

—Neyse ki bugüne kadar hatalı denilecek bir çalışmam olmadı.

—Vad tar du med dig och varför när du är ute och reser?

—Iphone, kulaklık, kamera

—Äger du en gadget som du önskar att du inte hade köpt? Varför?

—Çok eskilerde olmuştu, canon 450D ve 18-55 kit lensi tek kelimeyle çöp

—Hur utbildar du dig själv för att bli en bättre fotograf?

—Dünyada ki düğün fotoğrafçılarını takip ediyorum ve bunu her gün belli bir saat ayırarak düzenli olarak yapıyorum. Evlenecek yada evlenmek isteyen insanlarla sohbet ediyorum beklentileri neler öğreniyorum. Ve belirli dönemler de eski / yeni fotoğraflarımı tekrar inceleyip kendimi değerlendiriyorum.

—Vems arbete har haft störst inflytande över dig som fotograf?

—Açıkcası tek bir kişi ve çok etkilendim diyebileceğim bir tek kişi yok. Ancak, sosyal medya da izlediğim ve çok beğendiğim meslektaşlarım var.

—Finns det någonting specifikt som du önskar att du visste när du började fotografera?

—pek bir şey olmadı.

—Vad försöker du säga med dina fotografier?

—Düğün çifti için dersek eğer, birbirlerine olan arzuyu ve o güne ait heyecanlarını.

—Vad motiverar dig att fortsätta att ta bilder?

—Kendi açımdan müzik dinlemek ve dinç olmak. Dış etken açısında ise, beğenilmek taktir görmek.

—Borde dina föräldrar ha varit mer eller mindre strikta?

—Hayır bu konuda özgür oldum hep şanslıyım.

—Om du kunde resa tillbaka i tiden, vad skulle du göra annorlunda?

—Hiçbir şeyi

—Tror du att det finns liv på andra planeter?

—Kesinlikle evet

—Vilka är dina hjältar?

—Mustafa Kemal Atatürk

—Finns det någon person som du inte har någon respekt för?

—Taklit edenlere.

—Vad gör du på fritiden?

—Şehrin sokakların da dolaşırım, yeni mekanlarda kahve içip insanları seyretmeyi severim, yürüyüşe çıkıp boş bulduğum çimenlere yayılmayı da çok severim.

—Har du någon sida som du aldrig visar upp offentligt?

—Evet ama bana kalsın :)

—När är du fullständigt tillfredsställd med ditt arbete?

—Kesinlikle ve aslında çoğu işimde bu tatmini yaşıyorum.

—Tror du på de traditionella mans- och kvinnorollerna?

—İlk insandan bugüne kadar gelen ve değişen çok şey var. Ama bence bulunduğumuz yüzyılda bu çokta önemli değil ve olmamalı da.

—Är det enkelt för dig att skaffa vänner?

—Elbette ve zaten mesleğim bunu istiyor

—Var skulle du vilja bo?

—Bulunduğum şehri İstanbul' u asla bırakacağımı sanmıyorum ama belirli sürelerde yaşamak isteyeceğim 2 şehir Londra ve Roma

—Vad är det dummaste som du någonsin har tackat ja till?

—Bilmiyorum

—Finns det ett liv efter äktenskapet?

—Bol bol bakım yapmalı ilişkilere ki sevgiler yenilensin güçlensin çünkü hiçbir şey sonsuz değil ..

—Har du ett favoritskämt? Berätta det för oss.

—Aklımda yok

—Gillar du hundar eller katter?

—Hem de çokkk

—Vem eller vad hatar du?

—Zorla sıkıcı bir sohbetin ortasında kalmayı hiç sevmem.

—Det bästa med livet är:

—Ailem

—Det mest irriterande med livet är:

—Sanırım yok

—Finns det någonting runt omkring dig som du skulle vilja ändra på?

—Evet, kendi tarzımı yansıtacağım stüdyomu kurmak

—Finns det någonting om dig själv som du skulle vilja ändra?

—Zaten istemediğimde değiştirme şansım olduğunu biliyor ve yapıyorum bu güzel bir duygu.

—Vad vill du ändra på i världen?

—Büyük bir liste olurdu bu ama en çok haksızlığı

—Kan du ge några råd till nya fotografer?

—Özgün olmak bunu öncelesinler ve kesinlikle bol bol deneyim

—Om utomjordingar skulle komma till jorden, och du är den första personen som de träffar, vad skulle du säga till dem?

—Çok merak ediyorum sizi

—Om du skulle bli tillfrågad att spela in en film, vilken genre skulle det vara?

—Macera

—Imorgon kommer jag att...

—Fotoğraf düzenleyeceğim, yeni bir çiftimle tanışacağım ve onlara yardımcı olacağım, bir arkadaşımla iş üzerine görüşeceğiz ve sonrasında kendime güzel bir yemek ısmarlayacağım...